1. çalıştığım yerlerde öfkelenilmemesi gereken, büyütülmeyecek saçma konulara aşırı tepki gösterip "eyvallah" diyerek ceketimi(o an ne varsa artık,yağmurluk,hırka,vs.) alıp çıkarım. yaklaşık 5 dk sonra yaptığım hareketin pişmanlığını duyarım lakin serde erkeklik var olmaz geri dönmek. "kusura bakmayın ben hata yaptım bu hareketimle" demek bize yakışmaz. son çalıştığım yerden çok komik bir şekilde artistlik yapıp ayrıldım ve dolu dolu 2 aydır işsizim.

    yapmayın. gereksiz konularda alttan alabileceğiniz ya da karşı tarafın o kadar büyük tepki vermediği konularda delikanlılık yapıp işi saçma sapan bir hale getirmeyin.
  2. güzel ilk gördüğüm günden beri. nedense unutamama gibi bir huyum var. ilk gün ki gibi hatırlıyorum en güzelleri. kiminin ilk bira içini kiminin çakır olmadan ilk içişini kiminin merhaba deyişini unutmuyorum. neden unutmuyorum unutamıyorum diye düşünmedim değil lakin unutamıyorum, unutmak istedim mi hayır var olsunlar. düşlerimi aydınlatsınlar. çok güzelsiniz. güzel kalın dedim sadece.
  3. ne zaman annemle kavga etsek ve uzun sure konusmasak surekli internet uzerinden bana giydirmelerde bulunur. ve ben her bu giydirmeleri okuduktan sonra yine onun istedigi biri olmayip giderim birlikte olmaktan mutluluk duydugum seye, alkole.

    `insanin en zararlisi oturup kendine aciyandir`

    `özgür olmak yanlişlari doğruymuş gibi yaşamak degildir`

    `hayatda insanin kendi kurallari sorumluluklari hedefleri olmali ama bunlarin sonuçlarinada kendi katlanmali.secim senindi sonucunda senin çik bakalim çikabiliyormusun icinden`

    `insanin kişiliğini yönlendirmesi yine insanin kendi elindedir. bunun bilincinde olmayanlar başina gelen olumsuzluklardan başkasini yada başka nedenler olduğunu düşünür bu durumda sadece kendini kandirmiş olur ve hayatda en önemli olan şey zaman zamanini boşa harcamiş olduğunu ve kendine nasil zarar verdiğini iş işten geçtikten sonra farkina varir. geçmiş olla`
  4. kendimi bildim bileli, aslinda cok uzun bir zaman dilimi degil. bir iki kitap okumaya basladim baslayali her hangi bir inanc baglaminda bir sey hissetmemistim icimde lakin ne zamanki son iki haftadir her halde urbette olmanin verdigi etki ve ailemle sorunlar yasamam ve onunda uzerine maddi olarak zorluklar cekip yuzumun her yerinde sivilce cikarmis olmamla gelen bir seyler var anlatamiyorum tam olarak.

    gecen hafta bulundugum ulkede (polonya) camiye gittim. aslinda cami degil normal bir mescid,mezarligin icinde. neyse saka yapiyorum inanmak icin falan gitmedim. her hafta cuma etli bulgur ve ayran dagitiyorlar. valla gittim onlari yemek icin ve uzerinede 3 gunluk paket yaptim, allah gunahlarimi affetsin. bu arada bu itirafi da allaha yaptim 'benim samimiyetime guven gelirken biliyordun ne niyetle geldigimi' dedim. evet cemaate de geldigim gibi ;siz muslumanlar paylasan insalarsiniz' dedim ve zoraki ben bunu dedim diye paylastilar yemeklerini.

    ulan nabalim aciz.!! cepte para yok. paylasin o kadar yemegi ne yapacaksiniz kime dagitacaksiniz ziyan olacak cop olacak onlar.
  5. merhaba,

    yakin gelecege bir not gibi dusunulebilir bu itiraf. umarim ilerde gecmise baktigimda beni guldurecek bir itiraf ya da ani paylasimi olabilir.

    yurtdisinda okuyan bir ogrenci oldugum icin maddi zorluklar yasiyorum. maddi sikintilari atlatabilecegim is yollari ararken surekli karsima cikan bagnazliklar,iki yuzlulukler beni yipratmis durumda ve maalesef kimi orgutlerin kimi cemaatlerin tekkelinde bulunan is sagsinda bu insanlardan is dilenmek yerine gunluk bir ogun makarna yer yine de muhtac olmam derdindeyken artik dayanamadim. ve maalesef olmaktan korktugum yerde ramazan ayinin "paylasimci" gudusune kapilarak kendimi iftar cadirinda buldum.

    uzun suredir yazmiyorum aslinda yazdiklariminda pek bir etkisi yok. sozluk namina hic bir sey paylasmadim ama biriktirdim. turkiyeye donunce daha dogrusu bilgisayarima kavusunca yazacagim guzel seyler var.

    muhabbete devam edersek 30 40 kisilik cemaatler karmasi olan(feto,akp,liberal) bir mescide ramazanin basindan beri gidiyorum. ve maalesef kendimden odun vermemek icin minnet etmedigim insanlarin igrenc bakislari altinda onlarin yemeklerini yiyorum.

    simdi asil soru sudur sozluk. ben nasil bir gunaha giriyorum. bir yanda onur diyorum ahlak diyorum bunlara muhtac olmamaliyim diyorum bir yandaysa en temel ihtiyacim olan ac kalmamaya calisiyorum. ve bunu onlarin yemekleriule yapiyorum. kendimden utaniyorum sozluk. soranlara ya da igneleyici konusanlara gulerek gecistiriyorum ama sirf yemekleri icin dovmelerimi gormesinler belki istemezler diye gomlek giyip ozgurlugumu kendi benligimi yok etmekten korkuyorum.

    gelelim sonuna. varsa eger allah kimseyi bu duruma dusurmesin.

    (bu ne sikim itiraf la!)

    uzuldum.